- Tam
olarak nesin, biliyor musun, dedi?
Tanıdığı
günden beri belki ilk defa sessiz kalmıştı adam. Gözlerini gözlerine dikti. Acı
ve acıma duygusuyla harmanlanmış öfkeli bir bakışın ardından devam etti genç
kadın;
- Sen, bir kedinin
kuyruğuna bağlanmış teneke bir kutusun sadece. Sahte sevgi gösterisiyle
yaklaşılmış kedinin, güven aldanışında, kuyruğuna bağlanmış teneke kutu… Boş ve gürültülü…
Uzaklaşmak için bir
adım attıktan sonra aniden durdu. Söyleyecekleri bitmemiş olmalıydı. Başını
dahi çevirmeye tenezzül etmeden konuştu bu kez;
- Hoş, dedi. Gürültü
çıkarabilmek için dahi kediye muhtaçsın. Kendi başına bir hiçsin yani.
- Lütfen…
- Hayır… O kedi, artık
ben olmayacağım. Ya geri dönüşüme gir. Yahut pasında boğul. Karar senin.
Faruk
Yılmazer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder